Elazığ'da sıcaklık uyarısı
Elazığ İl Sağlık Müdür vekili Uzm. Dr. Ramazan Gürgöze, yaz aylarının gelmesiyle birlikte kenti etkisi altına alan sıcak hava dalgasıyla ilgili açıklamada bulunarak vatandaşları güneş çarpmasına karşı uyardı.
Elazığ İl Sağlık Müdür vekili Uzm. Dr. Ramazan Gürgöze, yaz aylarının gelmesiyle birlikte kenti etkisi altına alan sıcak hava dalgasıyla ilgili açıklamada bulunarak vatandaşları güneş çarpmasına karşı uyardı.
Elazığ İl Sağlık Müdür vekili Uzm. Dr. Ramazan Gürgöze, yaz aylarına girilmesiyle birlikte kenti etkisi altına alan sıcak hava dalgasından dolayı vatandaşları güneş çarpmasına karşı uyardı. Aşırı sıcakların çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğini belirten İl Sağlık Müdür vekili Uzm. Dr. Ramazan Gürgöze, 'Aşırı sıcaklarda, özellikle dört yaşından küçük çocuklar, gebeler, 65 yaş ve üzeri yaşlılar ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlar daha fazla risk altında bulunuyorlar. Güneş çarpmasına maruz kalmamak için 10.00 ile 16.00 saatleri arasında mümkün olduğu sürece dışarı çıkılmaması gerekiyor. Güneş normalde D vitamini sentezinin ana kaynağıdır. Bağışıklık sistemimiz destekleyen, onun dışında mutluluk hormonunun sentezlenmesine kadar birçok faydası bulunmaktadır. Ancak bu faydalarının yanı sıra uzun süre güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sıvı gıdalar almaya dikkat etmeliyiz. Güneş'e maruz kalmanın uzun vadeli etkiler arasında güneş çarpması, ciddi cilt yanıkları haricinde cilt kanseri riskini de taşımaktadır. Güneş çarpmasına maruz kalmanın başlıca belirtileri halsizlik, bitkinlik, bulantı, kusma, yarım saat dinlenmekle geçmeyen yoğun çarpıntı, baş ağrısı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu gibi durumlarla karşılaştığımızda ve özellikle bu kişiler bebek, çocuk ve yaşlı bireyler ise mutlaka acil servise başvurmalarını öneriyoruz. Güneş çarpması beyin ödemi ve ölüme kadar ilerleyebilecek sonuçlar doğurabilmektedir' dedi.
Aşırı sıcak havalarda beslenmenin önemine dikkat çeken İl Sağlık Müdür vekili Uzm. Dr. Ramazan Gürgöze, 'Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır. Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2 ile 2 buçuk litre sıvı tüketilmelidir. Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Bunun ile birlikte doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmış veya idrar söktürücü ilaç kullanılması söz konusu olan hastaların da doktorunun önerisi doğrultusunda sıvı almaları gerekmektedir. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekleri önermediğimiz gibi dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Sıcak havalarda çabuk bozulma riski olan et, yumurta, süt, balık gibi besinler açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir' ifadelerini kullandı.