Eşi, Türkiye'nin ilk şehit öğretmenini ve yaşananları anlattı

21 Mayıs 1987 tarihinde Diyarbakır'da görev yaparken PKK'lı teröristlerce kurşuna dizilerek şehit edilen Türkiye'nin ilk öğretmen şehidi Asım Özdem'in eşi Mukaddes Özdem, 37 yıl sonra eşini ve yaşananları anlattı.

21 Mayıs 1987 tarihinde Diyarbakır'da görev yaparken PKK'lı teröristlerce kurşuna dizilerek şehit edilen Türkiye'nin ilk öğretmen şehidi Asım Özdem'in eşi Mukaddes Özdem, 37 yıl sonra eşini ve yaşananları anlattı.

1954 yılında Sivas'ın Divriği ilçesinde dünyaya gelen Asım Özdem, ilk ve orta eğitimini tamamladıktan sonra Kırşehir Eğitim Enstitüsü'nden mezun oldu. Diyarbakır'ın Lice ilçesinde bağlı Yolçatı köyünde göreve başlayan Asım Özdem, eşi ve çocuklarıyla birlikte okulun lojmanında kaldı. Öğretmenlik sevdası ile PKK'lı teröristlerin hedefine giren şehit öğretmen Asım Özdem, bölücü terör örgütü üyelerinin hain pususu sonucu kurşuna dizilerek şehit edildi. Olay günü yaşananları İhlas Haber Ajansı'na anlatan Asım Özdem'in eşi Mukaddes Özdem, 'Benim eşim devletinin, milletinin ve öğrencilerinin uğruna canından oldu' dedi.

'Dağ gibi serilmişti eşim'

Olay günü yaşananları ilk günkü gibi hatırladığını ifade eden Mukaddes Özdem, 'Ramazan ayını 27. günüydü, o gün iftara köyden de misafirlerimiz vardı. Oğlum daha 3 aylıktı, küçük olduğu için ben onunla ilgilenirken kapı çaldı. İlk önce irkildim, korktum. Hemen eşimi uyandırmak için yatağın başına koştum. Eşim hemen fırladı yataktan kapıya koştu. Kapıdaki teröristler de bütün lojmanın, okul bahçesinin her tarafını sarmışlar. Köyden de çok samimi olduğumuz bir delikanlıyı kapımıza getirmişler çıkartırsan ancak hocayı sen dışarı çıkartırsın diye. Kapıyı açtı, daha kapıdan çıkmadan her taraftan sardılar eşimin etrafını. Bana 'Yenge Hanım hiç bağırma biz hocayı götürüp bir konuşma yapıp geri göndereceğiz' dediler. Ben eşimin kıyafetlerini getirdim, eşim kapını önünde üzerini giydi. Bana da 'Hiç korkma içeri gir çocukların yanında bekle' dedi. Eşimin ardından baktım en az 50 kişi vardı. Hepsinin ellerinde silahlar ve mermiler vardı. Çocukları evde bırakıp bende köyün yolunu tuttum. Köyün içerisine girer girmez baktım ki kıyametler kopuyor. Kadını bir tanesi boynuma sarıldı ve Kürtçe bağırmaya, ağlamaya başladı. Ben de 'Eyvah ne oldu yani de böyle ağlıyor?' dedim. Sadece orada şunu söyledim. 'Benim eşimin size yaptıklarına karşılık mükfatı bu mu oldu' dedim. Yarım saat sonra dağın başından sesler gelmeye başladı. Dağa kaçırılan diğer adam da cami imamıydı. 'Bulduk iki hocanın da cesedini bulduk vurmuşlar ikisinde' diye bağrışmaya başladılar. Ben onlarla beraber oraya kadar çıktım. Çıktığımda da dağ gibi serilmişti eşim' ifadelerine yer verdi.

'Her zaman baba eksikliğini yaşadım'

Şehit öğretmen Asım Özdem'in oğlu Mehmet Hakan Özdem, 'Her zaman baba eksikliğini, 'baba' kelimesini söyleyememenin eksikliğini yüreğimde yaşadım. Benim ablamda öğretmen ben her zaman ablama da, Öğretmen arkadaşlarım da var onlara da söylüyorum, her zaman vatanına, milletine, devletine hayırlı evlatlar yetiştirmelerini diliyorum.' dedi.

'Asım Özdem'ler unutulduğu gün bu memleket farklı bir noktaya gelir'

24 Kasım Öğretmenler günü nedeniyle Özdem ailesini ziyaret eden Sivas Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Fatih Deveci ise '24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle gururumuz, ilimizin tek öğretmen şehidi Asım Özdem'in ailesini ziyaret ettik. 24 Kasım Öğretmenler Günü'ne girerken unutmamamız gerekiyor. Asım Özdem'ler unutulduğu gün bu memleket farklı bir noktaya gelir. Bizde bugün Asım ağabeyimizin emaneti olan ailemiz ziyarette geldik. Babası şehit düştüğü zaman daha 3 aylık olan oğlu Mehmet Hakanı ve annemizi ziyaret ettik' şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme