Erzurum'da 'Ata sporu' ciritten vazgeçilmiyor
Anadolu'da 'Ata sporu' olarak ifade edilen ve dört mevsim oynanan cirit maçları, Erzurum'da nefes kesmeye devam ediyor.
Anadolu’da “Ata sporu” olarak ifade edilen ve dört mevsim oynanan cirit maçları, Erzurum’da nefes kesmeye devam ediyor.
Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya geldikleri dönemden beri oynadıkları savaş oyunu olarak bilinen cirit sporu, Erzurum’da yaz ve kış kulüplerarası düzenlenen müsabakalarla yaşatılıyor. Gün geçtikçe sayıları artan cirit sahalarının kadın hakemleri ise sert geçen ve erkeklerin olduğu müsabakaları ile bilinen ata sporunun yaşatılmasına katkı sunuyor.
Her atın kendi çipi var
Resmi cirit maçları başlamadan önce hem sporcular hem de atlar hakemler tarafından kontrolden geçiyor. Maçlarda cirit takımlarındaki atlara çip kontrolü yapılıyor. Müsabaka öncesi hakemler, cihazla atların boyun derisi altındaki çiplerdeki numaralarla takım listesindeki numaraları karşılaştırıyor. Bu arada yan hakemlerin önemli bir kısmının kadın olması ve yönetim ciddiyetlerinden tek bir saniye bile taviz vermemeleri gözlerden kaçmıyor.
Hem özel hem de resmi maçlar oynanıyor
Emrullah Yiğit Çakır Cirit Sahası’nda hafta sonları oynanan resmi ve özel maçlar, atlı spor kulüplerinin kıyasıya mücadelesine sahne oluyor. Varlığını ve heyecanını kaybetmeden sürdüren en önemli geleneksel spor dallarından atlı cirit, Erzurum’da hem oynanmaya hem de izlenmeye devam ediyor. Havanın güzel olmasını fırsat bilen Erzurumlu cirit severler, takımların verdikleri rekabet dolu maçlarını izlemek için sabahın erken saatlerinde cirit sahasına geliyor. Ülkemizin birçok bölgesinde oynanmasına rağmen cirit atları ve sporcularının en yoğun olduğu şehirlerin başında gelen Erzurum’da dostluk maçlarının yanı sıra resmi lig müsabakaları da yapılıyor.
Mehtap Susan: “Zor da olsa işimi severek yapıyorum”
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde öğrenci olan ve aynı zamanda cirit hakemliği yapan Mehtap Susan, işini severek yaptığını belirterek, “Ciritte atla bütün olmak gerekiyor. Çünkü üzerindeki sporcu kadar bizim için atlar da çok önemli. Elbette zor bir spor, kesinlikle diğer sporlar gibi değil. Atın üzerindeki sporcunun sağlığı bir nevi attan sorumlu, atın sağlığı da sporcudan sorumlu. Elimizden geldiği kadar hem sporcunun hem de atın güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. İster istemez zorlanıyoruz. Etrafımızdaki beyler biraz spora bağımlı ve sert olduğu için biz kadın hakemleri bazen zorluyor. Ama işimi çok seviyorum. Zaten ata gönül vermeyen bir insan bu sporu asla yapamaz. Aynı zamanda spor olarak ata biniyorum. Müsabakalarda sporcunun düştükten sonraki durumu bizi zorluyor. Hakem olarak, atın ve sporcunun sakatlığı bizleri de etkiliyor. Saha içinde zaman zaman atlar üzerimize geliyor. Bazen de at sporcunun kontrolünden çıkabiliyor. Onun dışında pek bir zorlu olduğunu düşünmüyorum. Ya da sevdiğim için bana zor gelmiyor” şeklinde konuştu.
Cirit kurallarına güvenlik ayarları
Geleneksel tarzda (kara cirit) oynanan atlı cirit maçlarının aksine resmi mücadelelerde her türlü güvenlik önlemi alınıyor. Atların boyun kısımlarına yerleştirilen özel çiplerle her maç öncesi gerekli bilgiler alınıp, buradaki veriler onaylandıktan sonra yarışmalarına izin veriliyor. Birkaç yıl öncesine kadar kask kullanılmayan atlı cirit maçlarında artık sporcuların güvenlik önlemi noktasında kask kullanması mecburi oldu. Yine yapılan düzenleme ile sporcuların rakibine atmaya çalıştığı ciritin (sopa) uç kısmına plastik bir ekleme yapıldı. Böylece yaralanma ve kazaların da önüne geçilmesi amaçlanıyor.